Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ağustos, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Monizm

Monizm  ya da  bircilik , her şeyin bir tek zorunluluğun, ilkenin, madde veya enerjiden olduğunu iddia eden veya tek bir tözden kaynaklandığını savunan felsefi görüş. Monizm, mutlak olarak iki tür madde (veya zorunluluk, ilke) olduğunu ileri süren  dualizmden  ve mutlak olarak birçok türde madde (veya zorunluluk, ilke) olduğunu ileri süren  pluralizmden  ayrılmaktadır. Felsefe alanında temel sorulardan biri olan teklik-çokluk sorununa çokluğun da aslında tek olabileceği görüşünü getirmektedir. ilk olarak Alman düşünürü  Christian von Wolf  tarafından kullanılmıştır. Monismus, Yunanca  yalnız  demek olan  monos  sözcüğünden türetilmiş olan bir terimdir  [1]  Orhan Hançerlioğlu tarafından yazılan  Felsefe Ansiklopedisi - Kavramlar ve Akımlar  adlı yapıtın Cilt I, s.179'da monismus teriminin Türkçe karşılığı olarak kullanılmıştır. t ekçilik  maddesinden bircilik maddesine gönderme yapılmıştır. [1]  Ruhsal olanın maddeden kaynaklandığını savlayan  maddecilik  ve tinsel olan ilk kayn

George Lemaitre

George Lemaitre  (d. 17 Temmuz 1894, ö. 20 Haziran 1966),  Belçikalı   bilim insanı  ve  rahip .  Louvain Üniversitesi 'nde  gökbilim  okudu ve daha sonra aynı  üniversiteye   gökbilim profesörü  olarak atandı. Lemaitre,  Einstein 'ın  genel görelilik kuramından  yararlanarak evrenin genişlediğini söyledi. Evrenin bir zamanlar bir  atomun  içine sıkışmış olduğunu iddia etti. Georges Lemaître 1927'de bu atomun parçalandığını ve her yana sıcak gazlar saçtığını öne sürdü. Bu tezi daha sonraları  Büyük Patlama  kuramı olarak adlandırıldı. Bugünlerde birçok bilim adamı, bu kuramın  evrenin  kaynağı ile ilgili en iyi açıklama olduğu konusunda birleşmektedir. Çoğunun bildiği üzere Büyük Patlama'yı Harvard'lı bir astronom olan Edwin Hubble ileri sürmüştür. Ancak Edwin Hubble, Georges Lemaître'den 2 yıl sonra bildirisini yayımlamıştır. Büyük Patlama teorisi ilk olarak Georges Lemaître tarafından öne sürülmüştür. [ kaynak belirtilmeli ]

Rudolf Clausius

Rudolf Julius Emanuel Clausius  (doğum adı:  Rudolf Gottlieb [1]  d.  2 Ocak   1822  - ö.  24 Ağustos   1888 ),  termodinamik  biliminin başlıca kurucularından kabul edilen [2]   Alman   fizikçi  ve  matematikçi .  Sadi Carnot 'un  Carnot çevrimi  olarak bilinen ilkesini  ısı teorisi  olarak yeniden şekillendirmiştir. 1850 yılında yayımlananan en önemli makalesi  Mekanik ısı teorisi üzerine [3] ,  termodinamiğin ikinci yasasındaki  temel fikirlere açıklamalar getiriyordu. 1865 yılında bilimi  entropi  kavramıyla tanıştırdı. 1865 yılında termodinamiğin birinci ve ikinci yasasını aşağıdaki gibi özetlemiştir: [3] Evrenin  enerjisi sabittir. Evrenin  entropisi  maksimuma ulaşma eğilimindedir.

Karl Werner Heisenberg,

Karl Werner Heisenberg , (d.  5 Aralık   1901 ,  Würzburg  - ö.  1 Şubat   1976 ,  Münih ), Kendi ismiyle anılan  Belirsizlik İlkesi 'ni bulan Alman fizikçi,  atom  yapısı bilgisine katkılarından dolayı  1932  yılında fizik dalında  Nobel Ödülü'ne  layık görüldü. Münih Üniversitesi'nde  Arnold Sommerfeld  ile beraber araştırmalar yaptı. Daha sonra  Max Born ,  David Hilbert  ve  Niels Bohr  gibi meşhur fizikçilerle çalıştı.  1941  yılında  atom bombası  yapımında  Almanya 'ya destek olması için Bohr'u ikna etmeye çalıştı, ancak ahlaki nedenler yüzünden Bohr teklifi redetti. Heisenberg ( 1925 'te) ve  Erwin Schrödinger  ( 1926 'da) çok yakın zamanlarda birbirlerinden bağımsız olarak atomun kuantum (dalga) mekaniğini farklı olarak, fakat matematik yönünden eşit şekilde formüllendirdiler. Bu teoriler  1928  senesinde  İngiliz  teori fizikçisi  Paul Dirac  tarafından genişletilip geliştirildi.  1927 'de Leipzig Üniversitesi fizik profesörlüğüne tayin ed

Niels Bohr

Niels Henrik David Bohr  ( 7 Ekim   1885 ,  Kopenhag  -  18 Kasım   1962 , Kopenhag), Nobel ödüllü  Danimarkalı   fizikçi . Kuantum kuramının  atom yapısının belirlenmesinde ilk kez kendi adıyla anılan atom modelini oluşturdu.  Kuantum fiziğinin  gelişmesinde 50 yıla yakın bir süre öncü rol oynadı. Ayrıca atom çekirdeğinin "sıvı damlacığı modeli"ni geliştirdi. Söylentiye göre, Danimarka halkının övünç duyduğu dört şey vardır: Gemi endüstrisi, süt ürünleri, peri masalları yazarı ve fizik bilgini Niels Bohr. Bohr, bilgin kişiliği ve insancıl davranışlarıyla, büyük hayaller peşinde koşan gençlere örnek ve esin kaynağı olan bir öncüydü. O, ne  Rutherford  gibi dış görünümüyle ürkütücü ne de  Einstein  gibi "arabaya tek başına koşulan at" idi. Daha önce  Rutherford 'un olağanüstü yeteneğini farketmiş olan Thomson, nedense Danimarkalı gence sıradan biri gözüyle bakıyordu. Tartışmalı bir toplantıda Bohr'un ileri sürdüğü bir çözümü irdelemeden yanlış diye ger

Maniyerizm

Maniyerizm  ( Üslupçuluk ), yaklaşık  1520 - 1580  tarihleri arasında ortaya çıkmış [1]  olan bir sanat üslubudur.  Rönesans 'ın getirmiş olduğu yetkinliğe karşı bir çıkış olmuş, kendisinden sonra gelen üslup ve akımlara önayak olmuştur. Başlatıcısı ve en önemli temsilcisi  Michelangelo Bounarotti 'dir.  Sistine Şapeli 'ndeki mahşer freskleri bu resim tarzı için belirleyici olmuştur. Artık ideal görüntü yerine sanatsal niteliğin araştırıldığı, figürlerin deformasyonu ile kendini belli eder ve özgün tarzlara doğru bir adım olarak belirir. En önemli sanatçıları  Tintoretto  ve  El Greco 'dur. Maniyerizm'de her şey birbirine karışmıştır. Her şey bir devinim halindedir. Olayın net olarak anlaşılması biraz zordur. Bu hareketlilik sanatçının fırçasından kaynaklandığı gibi figürlerin uzaması ve çeşitli pozlarla resmedilişinden de kaynaklanır. Bu o döneme değin Rönesans'ın uyumlu formlarının karşısında bir hareketti. Klasik sanattan baroka geçiş olarak da bilinir. Bi

Carl Linnaeus (Carl von Linné)

Carl Linnaeus  (sonra  Carl von Linné , Latince yazılı kitaplarda  Carolus Linnaeus ) (d.  23 Mayıs   1707 ,  Råshult , ( Stenbrohult , Güney İsveç) - ö.  10 Ocak   1778   Uppsala ), İsveçli biyolog, hekim ve fizikçidir. Linnaeus, minerallerin yer altında gelişen canlı maddeler olduğunu düşünüyordu. Linnaeus'un kütüphane ve koleksiyonları bir Londralı tabip olan J. E. Smith tarafından satın alındı. Linnaeus,  biyoloji  ve  botanikte   sınıflandırma  esasını getirmiş, bütün canlıları bir cetvelde göstermiştir. Onun bu metodu, bugün de kullanılmaktadır. 1737 yılında yayınladığı  Genera Plantarum  (Bitki Cinsleri) adlı yapıtında bitkileri çiçek yapılarına göre cins düzeyinde tavsif etmiştir. Linnaeus 1753'te derlediği  Species Plantarum (Bitki Türleri) kitabında 6 bin kadar bitki türüne ikili adlandırma sistemini uyguladı. 1761'de kendisine asalet imtiyazı verildi ve Carl von Linné diye anılmaya başlandı. Linnaeus, bitki ve hayvanlarda ikili isimlendirmeyi başlat

Georges Cuvier

Doğa tarihi konusundaki yeteneğini genç yaşta kanıtlayarak daha on beş yaşında  Stuttgart  akademi kolejine burslu öğrenci olarak alınan Georges Cuiver, öğrenimini tamamladıktan sonra,  Caen 'da  Héricy  ailesinin yanında eğitimci olarak çalışmaya başladı ve kıyı kesiminde yaşayan hayvan topluluğunu inceleme olanağı buldu.  1795 'te,  Parisli  bilim insanlarıyla, özellllikle de  Jardin des Plantes 'ın yöneticisi  Étienne Geoffroy Saint-Hilaire 'le ilişki kurdu. Saint-Hilaire'in aracılığıyla  Paris 'e getirtilerek mesleğinde hızla yükseldi: Muséum'da ve  Collège de France 'ta ders verdi; Millî Eğitim Bakanlığı müfettişi, Bilimler Akademisi üyesi ve sürekli sekreteri,  Fransız Akademisi  üyesi ( 1818 ) oldu; baron unvanı verildi ve Yüksek Meclis üyeliğine getirildi. Karşılaştırmalı anatominin, bilimsel  paleontolojinin  kurucusu olan Cuvier'den önce, fosiller konusundaki kavramlar belli belirsizdi ve hiçbir desteği olmayan yorumlara yol açıyorlardı.

Valküreler (opera)

Valküreler ,  Richard Wagner 'in librettosunu yazdığı ve bestelediği  Nibelung Yüzüğü  epik dörtlüsünün ikinci kısmıdır. Ölümlü kişiler olan Siegmund ve Sieglinde'nin ve tanrısal  Valküre  Brunnhilde'nin tanrıların kralı ve babaları olan Votan'a itaatsizlik etmesinin hikâyelerini anlatmaktadır. [1]  Telif hakları sona erdikten sonra çok popüler olarak yapımlanması Wagner'in unutulmaz müziksel temaları nedeniyledir; ama bunun yanında olağanüstü ölümsüz savaşcılar olan Valkureler de çok unutulmazlar. [2]

Jörg Lanz von Liebenfels

Adolf Josef Lanz  (d. 19 Temmuz 1874,  Penzing  – ö. 22 Nisan 1954),  Jörg Lanz  olarak da bilinen ve kendisini  Lanz von Liebenfels  olarak tanımlayan  Avusturyalı  bir yayıncı ve gazeteci. Aynı zamanda eski bir rahip olan von Liebenfels,  antisemitik  ve völkisch teorilerini yayınladı.  Ostara  dergisinin de kurucusudur. [1]  Kendisi önceleri Heiligenkreuz manastırında yaşayan bir keşişti. Almanya 'da  Nazi  ideolojisinin gelişiminde en büyük rollerden biri, Jörg Lanz von Liebenfels'e aitti. Lanz,  Cermen neopaganizmi  düşüncesine şiddetle inanıyordu. Sonradan  Nazi Partisi 'nin sembolü haline gelecek olan  gamalı haç  sembolünü, eski paganist kaynaklardan bulup kullanan ilk kişidir. Lanz'ın kurduğu  Ordo Novi Templi  adlı örgüt, kendini tamamen  İskandinav paganizminin  yeniden doğuşuna adamıştı. Lanz, İskandinav tanrılarından biri olan  Wotan 'a taptığını açıkça ilan etmişti. Ona göre  Cermen neopaganizmi , Alman halkının özgün diniydi ve Almanlar ancak bu di

Thule Cemiyeti

Thule Cemiyeti  veya  Thule Tarikatı  ( Alm.   Thule-Gesellschaft ), 17 Ağustos 1918'de Vier Jahreszeiten (Dört Mevsim) Oteli'nde tüm Nazilerin manevi babaları ve başöğretmenleri olarak gördüğü  Rudolf von Sebottendorff  tarafından kurulan Alman milliyetçi topluluğu. Thule ismini ilk kez Massilialı  Pytheas  kullandı. Pytheas'a göre Thule, İngiltere'ye 6 günlük yelken mesafesinde bir adaydı. Bu ada gerçekte  Grönland 'ın kuzey batısında yer almaktadır ve bugün ada üzerinde ABD'ye ait  Thule Hava Üssü  bulunmaktadır. Rudolf von Sebottendorf  ilk kez 1912'de  Guido von List 'in isteğiyle  Leipzig 'de  Germanenorden  adıyla kurduğu tarikata bir üyelik sistemi geliştirmişti. Üye olacak şahıslar sadece Almanlar arasından seçiliyordu ve üye olmak isteyen kişiler ayaklarının detaylı şekilde çizilmiş resmini örgüte vermek zorundaydılar. [1]  Bu uygulama  Adolf Josef Lanz 'ın Aryan ırkının üstün oluşuna dair bir ölçü olarak insanların oturma şeklini ve