Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ziya paşa beyitleri

Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir (Açıklaması: Nasihat ile uslanmayanı azarlamalı, azarlama ile uslanmayanı pataklamalı.) Âyinesi iştir kişinin lâfa bakılmaz Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde (Açıklaması: Kişinin aynası yaptığı işlerdir, laflarına bakılmaz; çünkü kişinin aklının seviyesi ancak yaptığı işlerle ortaya çıkar.) Bî-baht olanın bağına bir katresi düşmez Bârân yerine dürr ü güher yağsa semâdan (Açıklaması: Gökyüzünden yağmur yerine inci ve mücevher yağsa talihsiz olanın bahçesine bir damlası bile düşmez.) Âsûde olam dersen eğer gelme cihâna Meydâna düşen kurtulamaz seng-i kazâdan (Açıklaması: Eğer mutlu ve rahat olmak istersen bu dünyaya hiç gelme; çünkü şu hayat meydanına bir defa düşen kaza taşlarından -ızdırap verici dertlerden- kurtulamaz.) Dehrin ne safâ var acaba sîm ü zerinde İnsan bırakır hepsini hîn-i seferinde (Açıklaması: Dünyanın altınında ve gümüşünde ne mutluluk olabilir ki? İnsanlar o kaçınıl

Oklokrasi ( ohlokrasi )

Oklokrasi  ( Yunanca :  οχλοκρατία ,  okhlokratía ;  Latince :  ochlocratia ), ayak takımı yönetimi anlamına gelen tabir. İlk çağlarda  demokrasiye  yönelik eleştirel olarak kullanılırdı. Çoğunluk diktası ve mobokrasi ile de paralel olarak kullanılır. politik yozlaşmışlığın doğurduğu diğer bir davranış biçimi, siyasetteki çıkar ilişkileri sebebi ile nitelikli insanların siyasetten uzaklaşmasıdır. bu durumda, politik karar alma sürecine 'ayak takımı' hakim olmaya başlamaktadır. bu durum demokrasinin en bozulmuş halidir ve 'oklokrasi' olarak adlandırılmaktadır. yani politikaya yetersiz, yeteneksiz, bilgisiz ve etik değerleri zayıf kişiler topluluğunun hakim olması halidir ki, bu durum nitelikli insanların siyasetten uzaklaşmasına sebep olmaktadır. 

Edmund Husserl

Edmund Husserl  (d.  8 Nisan   1859  - ö.  27 Nisan   1938 ), Alman filozof. Husserl,  Berlin  ve  Viyana 'da  matematik ,  fizik ,  astronomi ,  felsefe  eğitimi aldı.  1882 'de  Viyana Üniversitesi 'nde matematik doktorası yaptı.  1883 'ten itibaren matematiksel çözümlemeler içeren çalışmalarıyla dikkat çekti. 1901-1916 yıllarında  Göttingen Üniversitesi 'nde matematik ve felsefe dersleri verdi. Bu arada, zamanının önemli düşünürleriyle, örneğin  Wilhelm Dilthey  ve  Max Ferdinand Scheler  gibi isimlerle etkileşim hâlinde oldu. Husserl'de her zaman felsefeye yeni bir yön çizme eğilimi olduğu belirtilebilir, çünkü onun düşüncesine göre felsefe her tür sonradan inşa edilmiş kurgusal bağıntıdan ayrı olarak kendini özsel olarak temellendirmelidir. Husserl  Hegelcilik 'in etkisini yitirdiği ve  Yeni-Kantçılık 'ın akademilerde etkili bir güç haline geldiği bir dönemde felsefeye yeni bir yön verme çabasında oldu. Felsefe içerisinde tüm metafizik spekülas

kurt vonnegut

volkswagen 1988’de time dergisinde yayımlanacak bir reklam dizisi için pek çok saygın düşünürden yüz yıl sonrasına birer mektup yazmalarını istemiş. projeye katılanlar arasında yazar kurt vonnegut da varmış. işte, vonnegut'un mektubu: m.s. 2088’in bayanları ve bayları, bana, geçmişten miras kalan bilgece sözlerin hoşunuza gidebileceği ve yirminci yüzyılda yaşayan bazılarımızın size böyle sözler göndermesinin iyi olacağı söylendi. shakespeare’in hamlet’indeki polonius’un tavsiyesini hatırlar mısınız acaba? “hepsinden öte önce kendine doğru ol.” ya da st. john the divine’da (incil, vahiy) geçen, “tanrı’dan korkun, o’nu yüceltin! çünkü o’nun yargılama saati geldi!” emrini? yaşadığım yüzyıldan size ya da aslında herhangi bir zamanda yaşayan herhangi birine verebileceğim en iyi öğüt sanırım, içkiye tövbe eden bir alkoliğin ettiği dua olacaktır. “tanrım, bana değiştiremeyeceğim şeyleri kabullenebilmem için huzur, değiştirebileceklerim için cesaret ve aradaki farkı anlayabilmem için akıl

Rudyard Kipling

Joseph Rudyard Kipling  (d.  30 Aralık   1865 ,  Bombay ,  Hindistan  – ö. 17 Ocak   1936 ,  Londra ),  İngiliz   şair ,  roman  ve  hikâye  yazarı. Altı yaşına geldiği zaman, Hindistan’ın ikliminin İngiliz çocuklarının sağlığına iyi gelmeyeceğini düşünen anne ve babası onu  İngiltere ’de yaşayan bir ailenin yanına gönderdi. Küçük Kipling'in bu ailenin yanında geçirdiği altı yıl, bedensel ve zihinsel baskılarla doluydu. Sonunda gerçek anne ve babası onu bu eziyetli yaşamdan kurtarıp,  Devon 'daki bir yatılı okula gönderdi. İlk tahsilini İngiltere'de yaptıktan sonra  Hindistan 'a döndü.  Lahor 'da  gazeteciliğe  başlayıp, genç yaşta yazıları ile kendini kabul ettirdi.  1889 'da İngiltere'ye dönüp  Londra 'ya yerleşti.  İngiliz dilini  ustalıkla kullanması, Hindistan'daki hayatı yazılarında konu alması,  romantizmle , realizmi birleştirmeyi başarması ona  1907  yılındaki  Nobel Edebiyat Ödülünü  kazandırdı. İki kez  şövalyelik  ödülüne layık gör

Fritz Haber

Fritz Haber  (d. 9 Aralık 1868,  Breslau ,  Almanya  - ö. 29 Ocak 1934,  Basel ,  İsviçre ) Alman kimyager. 1918 yılında  Nobel Kimya Ödülü 'nü kazanmıştır.  I. Dünya Savaşı  süresince  klor  ve diğer  zehirli gazları  geliştirme ve dağıtımı konusundaki çalışmaları nedeniyle " kimyasal savaşın  babası" olarak da tanımlanır. Haber'in eşi  Clara Immerwahr  da kimya üzerine doktora yapmıştır. Immerwahr, Haber'in  zehirli gazlar  konusundaki çalışmalarına karşıydı ve  II. Ypres Muharebesi 'nde  klorun  ilk başarılı kullanımına yanıt olarak bahçelerinde intihar etmiştir [1] . Haber,  Max Born  ile birlikte, iyonik bir katı maddenin  kafes enerjisini  değerlendirmek için  Born-Haber siklusu  metodunu geliştirmiştir. Haber  MDMA 'yı ilk sentezleyen kişi olarak da bazı yerlerde anılsa da, bu bilgi doğru değildir [2] [3] . Yahudi bir anne babanın çocuğu olarak  Breslau ,  Almanya 'da (günümüzde  Wrocław ,  Polonya ) doğmuştur [4] . Annesi doğumda ölmüştü

Kinizm

Kinik okul, Sokratesçi okullardan biri kabul edilir. Anthisthenes mutluluğa ancak erdemle ulaşılacağını ve bu erdemin de dünyevi hazları yadsımakla mümkün olabileceğini (mülkiyet, aile, din vb. değer ve yargıları reddederek) savunmuştur. Kinizme ün kazandıran, dolayısıyla kinizmin yayılmasını sağlayan  Diogenes 'tir. Diogenes bu öğretiyi eyleme dönüştürmüştür ve gerçek erdeme ancak bu şekilde ulaşılacağını savunmuştur. Rivayete göre Diogenes yaşamını bir fıçının içinde devam ettirmeye vardırarak, toplumsal gereksinmelerden kendisini tamamen yalıtmaya yönelmiştir. Kiniklerin temel felsefi konumları, zamanın uygarlık değerlerine yönelik aldırmaz tavırları ve eleştirel yaklaşımları tarafından şekillenir. Onların temel etik ilkesi  erdemdir  ve bundan anladıkları da, insanın özgürlüğü ve kendi iç bağımsızlığı ile yaşamını sürdürmesidir. İnsan, her tür gereksinmeye olan bağımlılığından kurtulmalıdır. Dolayısıyla böyle bir erdem anlayışı, bilgi ile temellendirilir; yani, insan ancak

Ebced Hesabı

Ebced , geleneksel Arap alfabesinin eski sıralanışından (elif, ba, cim, dal) ilk dört harfinin okunuşlarıyla (E-B-Ce-D) türetilmiş bir sözcüktür. Ebced hesabı ise  Ebced rakamları  denilen  alfabetik  bir sayı sistemini kullanarak, kelime, cümlecik veya cümlelerin  sayısal  değerini hesaplama ve bunlardan anlamlar çıkartma işlemidir. Teori incelenen kelime, cümlecik veya metinde bir şekilde gizli  şifreleme  bulunduğu varsayımına dayanır. Semitik alfabelerde olduğu gibi  Arap alfabesiyle  yazılan bir yazıda da harflerin sayısal değerleri ile bir şifreleme ( cifr ) yapılmış olabilirdi ve gelecekte hâdiselerin vukuu zamanının tespiti ( Kehanet ) için harflerin sayısal değerleri kullanılarak bu kehanetlerin sırrı gizemi açılabilirdi. Bir cümle veya cümleciğin Ebced değeri ("cümle hesabı") varsayılan bu gizem'in anahtarı olurdu.

Wilhelm Barthold

Wilhelm Barthold  veya  Vasiliy Vladimiroviç Bartold  ( Rusça : Василий Владимирович Бартольд) (d.  15 Kasım   1869 , Sankt Petersburg - ö.  19 Ağustos   1930 ) bir Rus ve Sovyet doğubilimci ve tarihçidir. Petersburg Üniversitesi'nde öğretim üyesi ve  1918  yılından  1921  yılına kadar Petersburg Antropoloji ve Etnografya Müzesi'nde yönetmenlik yapmıştır. Barthold, Batı  Orta Asya  tarihi,  İran , Arap Halifeleri,  İslam  ve Doğubilim tarihi ile ilgili önemli araştırma ve çalışma yapmıştır. 1926 yılında Türkiyat Enstitüsü'nün çağrısı üzerine İstanbul'da Orta Asya tarihi hakkında dersler vermiş ve bu dersler kitap olarak 1927 yılında "Orta Asya Türk Tarihi Hakkında Dersler" adıyla İstanbul'da basılmıştır. Barthold'un İstanbul'da verdiği derslerin bu kitabı 1935'te Almancaya, 1945'te Fransızcaya, 1968'te Rusçaya çevrilerek basılmıştır. [1]

Atina Okulu

Atina Okulu  (ya da  İtalyanca   Scuola di Atene ), İtalyan ressam  Raffaello Sanzio  tarafından 1509-1511 yılları arasında yapılmış  fresk . Atina Okulunda ana konu felsefe ve astrolojiyi ilahiyat ile bağdaştırmaktır. Fresk  Vatikan 'da Stanza della Segnatura [1] 'da bulunmaktadır. Raffaello, ilk çağın anıtsal mimarisi içinde bir yanda idealist  Platon ’u öte yanda realist  Aristo ’yu resimlemiştir. Felsefi inançlarına paralel olarak Platon göğü, Aristo yeri gösterir. Ayrıca resimde  Öklid ’den,  Diyojen ’e kadar pek çok ilk çağ filozofu ve matematikçisi de yer almıştır. Mekâna yerleştirilen ana figürlerden olan Platon ve Aristo’nun etrafında bulunan diğer filozof ve bilim adamlarıyla kalabalık bir görünüm izlenmektedir. Platon figürü için uzun sakallarıyla  Leonardo da Vinci , ön plandaki basamaklardan birinde kolunu mermer bir bloğa dayayarak oturmuş matematikçi  Heraklitos  için ise  Michelangelo  modellik yapmıştır. Raffaello'nun kendisi ise basamakların altın

Don Giovanni

Don Giovanni  (orijinal adı ile  Il dissoluto punito, ossia il Don Giovanni  yani "Cezalandırılmış Çapkın veya  Don Juan ") ( Köchel dizini  K.527), müziği  Wolfgang Amadeus Mozart  tarafından bestelenmiş,  İtalyanca   librettosu   Lorenzo Da Ponte  tarafından yazılmış olan iki perdelik bir  opera  eseridir. Bu eserin prömiyeri  29 Ekim   1787 'de  Prag 'da Ulusal Tiyatro'da oynanmıştır. Mozart bu opera eserini " opera buffa " olarak sınıflandırmıştır. Da Ponte'nin liberettosu çok kere  dramma giocoso  olarak bilinmekte ve ("giocoso" komik demek ve "dramma" müziksel dram demek olup)  komik opera  anlamı vermektedir. Bunu için opera çok kere  komik opera  veya komik (buffa) opera ile (seria) opera karışımı eşi bulunmayan bir tip opera olarak görülmektedir. Bu eser komedi, melodram ve olağanüstü fantezi elemanlarını kapsayıp birleştirmektedir. Don Giovanni  dünyanın birçok opera merkezinin repratuarları içinde çok popüler bir sta

Antoine Lavoisier

Antoine-Laurent de Lavoisier  ( Telaffuz : [ɑ̃ˈtwan lɔˈʁɑ̃ də la.vwaˈzje]) (d.  26 Ağustos   1743 ,  Paris  – ö.  8 Mayıs   1794 , Paris) Fransız kimyacı. Yaşamında iki devrim görmüş bir kişidir. Devrimlerden biri, yüzyıllar boyunca " simya " adı altında sürdürülen çalışmaların, bugünkü anlamda, kimya bilimine dönüşmesidir. Lavoisier bu devrimin kahramanıdır. İkinci devrim, " 1789   Fransız ihtilali " diye bilinir. Lavoisier bu devrimin getirdiği terörün kurbanıdır. Lavoisier'yi kurtarmak için dostları mahkemeye koşmuştu ama tanık olarak bile dinlenme geregi duyulmamıştı. " Yurttaş Lavoisier'in çalışmalarıyla Fransa'ya onur sağlayan büyük bir bilgin olduğunda hepimiz birleşiyor, bağışlanmasını diliyoruz " dilekçesiyle başvuran günün seçkin bilim adamlarına, yargıcın verdiği yanıt kesin ve çarpıcıdır: " Cumhuriyet 'in bilginlere ihtiyacı yoktur! "  Galileo  yaşamının son on yılını  Engizisyon 'un göz hapsinde geçirmişti.

Édouard Manet

Édouard Manet  ( 23 Ocak   1832  –  30 Nisan   1883 ),  Fransız  ressam. Ondokuzuncu yüzyılda modern hayatı konu alan resimler yapmaya başlamış ilk ressamlardandır. Manet,  gerçekçilik  akımından  izlenimciliğe  geçişte önemli bir rol oynadı. İlk dönem başyapıtlarından  Kırda Öğle Yemeği  ve  Olympia , kendisinden genç ressamlara esin kaynağı oldu. Daha sonraki yıllarda ise o ressamlar izlenimciliğin en önemli isimleri oldular. Günümüzde, bu iki resim,  modern sanatın  başlangıcı kabul edilir.

Saartjie Baartman

19. yy ın ilk yarısında yasamıs olup sahibi tarafından avrupa da parayla teshir edilen ve uzerinden buyuk paralar kazanılan sahsiyettir.sermayesi ise anormal olan anatomik yapısı(buyuk kalca,sarkık vajina-önlük-).once fransa sonra ise ingiltere de sergilenmiştir.oldukten sonra bile cesedini rahat bırakmadılar.dunya kadın haklları yla ilgili orgutlerin bi donem konusu olmustur.alkolik olarak ve memleketine zengin olma hayaliyle ölmüstür. '' Hottentot venüsü''

Eugène Delacroix

Ferdinand Victor Eugène Delacroix  ( Öjen Dölakrua ) ( 26 Nisan   1798  -  13 Ağustos   1863 )  Fransa 'nın en önemli  Romantik ressamlarından  birisidir. Ressamın ifadesi güçlü fırça darbeleri ve  renklerin   optik  etkileri üzerine çalışmaları  Empresyonistleri ,  egzotik olana tutkusu da  Sembolistleri  etkilemiştir. Fransız şair  Baudelaire , onu "Rönesans'ın son büyük ressamı ve modern dönemin ilk büyük ressamı" olarak tanımlar. Ressamlığının yanı sıra iyi bir taşbasma sanatçısı da olan Delacroix,  William Shakespeare 'in, İskoç yazar  Sir Walter Scott 'un ve Alman yazar  Johann Wolfgang von Goethe 'nin eserlerinin taşbaskılarını yapmıştır. Michelangelo  ve  Rubens  gibi eski dönem sanatçılarının ruhunu eserleriyle yeniden hayata geçirse de, tarz olarak onların yapıtlarından çok farklı işler ortaya koymuştur. Fransız şair  Baudelaire , ressamın bireyci romantik anlayışını şöyle tanımlar:"Delacroix tutkuya tutkuyla bağlıdır, ama tutkuyu mümkü

Olympe de Gouges

Olympe de Gouges  (d. 7 Mayıs 1748 - ö. 3 Kasım 1793),  Fransız  kadın filozof, yazar. 1780'lerde oyun yazarı olarak başladığı kariyerinde siyasi yazılarıyla ünlendi.  Fransız Devrimi  sırasında çok aktifti. Ölüm cezasının kaldırılması, mahkemelerde halk jürilerinin kurulması, Fransız sömürgelerindeki kölelerin özgürleştirilmesi, gayrı meşru çocukların tanınması, evlat edinilmesi, gelir vergilerinin adaletsizliği, yoksulluk konularında mücadele etti. [1] Fransız Devrimi 'ni sevinçle ve umutla karşılamasına rağmen kısa süre sonra eşit hakların sadece erkeklere verildiğini, kadınların erkeklerle eşit statüye getirilmediğini gözlemleyince Fransız Devrimi'ne olan inancını ve umutlarını yitirdi.   1791   yılında kadınlar için eşit politik ve yasal hakları talep eden bir dernek olan   Cercle Social `e katıldı.   Cercle Social   dönemin ünlü kadın hakları savunucusu   Sophie de Condorcet 'in evinde buluşurdu. Daha sonra ünlenecek " Kadına darağacına çıkma hakkı tanı